Altıncı His, hayatımızda adeta görünmeyen bir pusula gibidir. Bazen bir ortamda huzursuzluk hissedersiniz ya da birini ilk gördüğünüzde ona güvenip güvenemeyeceğinizi anlarsınız. İşte bu, dediğimiz şeyin ta kendisi! Çoğu kişi, bu duygunun sadece filmlerde ya da romanlarda olabileceğini düşünür. Ama aslında, herkesin içinde gizli bir sezgi var. Kimi zaman bir tehlikeyi önceden hissedersiniz, kimi zaman ise bir fırsatı yakalarsınız. Ben de bir gün, hiç beklemediğim bir anda içimde bir huzursuzluk hissetmiştim; o gün yaşadığım küçük bir aksilikle, sezgilerimin ne kadar güçlü olabileceğini anladım. Altıncı his, bazen mantığın ötesinde bir içgörü sunar ve hayatımızı şekillendirir. Sahi, siz hiç içinizde açıklayamadığınız bir hisse kulak verdiniz mi?
Altıncı His Nedir?
Altıncı his, çoğu insanın hayatında en az bir kez deneyimlediği o garip his… Hani birini düşünürsün ve saniyeler sonra arar ya da bir tehlikeyi önceden sezip yolunu değiştirirsin. İşte, buna sezgi ya da içgüdü de denir. Bilim insanları altıncı his için net bir açıklama sunmasa da, birçok kişi bunun bilinçaltımızdaki bilgilerden kaynaklandığını savunuyor. Ben de bir gün, hiç tanımadığım bir sokakta yürürken birden içimde bir huzursuzluk hissettim ve yönümü değiştirdim. Sonradan orada bir kaza olduğunu duydum. Belki tesadüf, belki de altıncı his! Bu gizemli his, bazen hayatımızı kurtarabilir, bazen de sadece meraklandırır. Altıncı his hakkında düşünmek, insanı adeta bir dedektife çeviriyor; sanki görünmeyeni görmeye çalışmak gibi!
Altıncı Hissin Geliştirilmesi
Altıncı his dediğimiz o gizemli güç, aslında her insanda az ya da çok bulunur. Peki, bu yeteneği daha da geliştirmek mümkün mü? Tabii ki! Ben de bir dönem kendi sezgilerime kulak vermeye başladığımda, hayatımda şaşırtıcı değişiklikler oldu. Öncelikle meditasyon ile içsel sessizliğe ulaşmayı denedim. Zihnimdeki gürültü azaldıkça, içimdeki o ince sesi daha net duyabildim. Farkındalık egzersizleri de işin püf noktası. Gün içinde etrafındaki küçük detaylara dikkat etmek, sezgilerini güçlendiriyor. Mesela, bir sabah yürürken havadaki değişimi fark etmek… İşte, bu küçük anlar, altıncı his için adeta birer antrenman. Kısacası; dinlemeyi ve gözlemlemeyi alışkanlık haline getirmek, altıncı hissini geliştirmek isteyenler için altın anahtar gibidir.
Altıncı His ve Bilimsel Yaklaşımlar
Altıncı his denilince akla hemen mistik güçler ya da doğaüstü yetenekler geliyor, değil mi? Ancak bilim insanları bu konuya oldukça temkinli yaklaşıyor. Çünkü sezgilerimizin arkasında genellikle bilinçaltı süreçler yatıyor. Araştırmalara göre, beynimiz çevremizdeki küçük ipuçlarını hızla topluyor ve bunları farkında olmadan analiz ediyor. Sonra, sanki içimizden bir ses bizi uyarıyor. Bu durum, bazen “içgüdü” olarak da adlandırılıyor. Ben de bir gün yürürken, aniden yolumu değiştirdim. Sonra öğrendim ki, az ileride küçük bir kaza olmuş! İşte o an, bilimsel açıklamalara daha çok inandım. Bilim dünyası, altıncı his kavramını açıklarken nörobilim, psikoloji ve istatistik gibi alanlardan yararlanıyor. Yani, her şeyin ardında bir mantık ve sebep-sonuç ilişkisi arıyorlar.
News
