Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli gündemle ilgili birçok konuya değindi. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili de konuşan Bahçeli, sert açıklamalarda bulundu.
“Hesaplaşacağım”
Devlet Bahçeli 1 Temmuz’da yapılacak duruşmayla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
1 Temmuz’daki davaya sadece avukatlarımız katılacaktır. Bunun dışında kimse bulunmayacaktır. MHP’yi bir cinayet ile suçlayanlara bu can bu bedende olduğu sürece hakkımı helal etmeyeceğim, hepsiyle hem bu dünyada hem mahşerde tek tek hesaplaşacağım. Pensilvanya hukukunun değil Türkiye hukukunun geçerli olduğunu göreceğiz. Köklerini kurutmak bizim için an meselesi.
“Milletimiz ne istiyorsa onu söyleyeceğiz”
Bahçeli açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
1 Temmuz’dan sonra Meclis tatile girene kadar değerli vekillerimiz çalışmalarını aktif olarak iştirak edecekler geri kalan zamanlarını seçim bölgelerinde geçirecektir. Sizlerden ricam vatandaşların nabzını tutmanız ve siyasi politikalarımızı vatandaşa anlatmanızdır. Milletimiz ne istiyorsa onu söyleyeceğiz. Mütemadi varlığımızın kaynağı Türk milletidir. Her zaman olduğu gibi çalışmayı bir ibadet gibi telakki edeceğiz. Önce ülkem ve milletim demekten vazgeçmeyeceğiz.
“Bin yıllık kardeşliğimizi hedef alan provokatörler bellidir”
Bayram tatilinde meydana gelen kazalarda hayatını kaybeden 68 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 20 Haziran günü Diyarbakır Çınar ile Mardin arasında çıkan yangınlarında zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Mağduriyet yaşayanlara devletimizin eli uzanacaktır. MHP olarak sürecin takipçisi olacağız. Dayanışma ile yardımlaşma ile her zorluğun aşılacağına inanıyoruz. Yangının nedenleri kuşkusuz tespit edilecektir. Anız yangınını bahane ederek nefretlerini dışa vuran kim ve kimler varsa Türkiye muhalifidir. Diyarbakır barosunun açıklamasında Kürt kökenli kardeşlerimize nefret içerikli ifadede bulunanlara suç duyurusunda bulunulduğu açıklanmıştır. Hiçbir Türk vatandaşı böyle bir komplonun yanında yöresinde yer alamaz. Kara kampanyanın müfteri ifadelerin failleri bu milletin evladı görülemez. Baronun sipariş açıklaması hangi emelleri amaçladığı gözden uzak tutulamaz. Bin yıllık kardeşliğimizi hedef alan provokatörler bellidir. Bugüne kadar ağaçların nasıl yakıldığını ve bunların müsebbiplerinin kimler olduğunu duymayan yoktur. Puslu havalarda girdikleri deliklerden ortaya çıkarak rant devşirmenin hevesine kapılanların yakasından tutmak ahlak ve adaletin var oluş gayesidir. Taciz ve istismarlar herkes bilmeli ki sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
“Cumhur İttifakı, kararlılıkla yoluna devam edecek”
Sarsıcı gelişmelerin ülkemize doğrudan tesir ettiğini değerlendiriyoruz. Mayası bozuk çevrelerin faal olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin direncini kırmak sureti ile istikrar ortamını zedelemek amacı ile bir kampanya ilerlemekte. Şaibeli devrimciler, Tatlısu kurnası eski tüfekler, yozlaşmış elitler geceli gündüzlü operasyon yürütmekte. Cumhur ittifakı Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecek. Bizi çekmek istedikleri bataklıkları reddediyoruz. Kafamız milletin gündemiyle meşgul.
“Tek bir ülküdaşımız alayına yeter”
MHP iftira ile temellenmiş, suçlamalarla zaafa uğrayıp içine kapanırsa Cumhur İttifakı duvara toslayıp dağılırsa işbirlikçiler bayram edecektir. Onların bayramı Türkiye’nin matemidir. Sarosçu Kavala ile Demirtaş’ın serbest kalmasına, terör devletinin kurulmasına, Akdeniz’deki haklarımızın hiçe sayılmasına, bölünmenin doğal karşılanmasına tamam dersek sesimizi kısarsak bizden iyisinden Şam’da kayısı olması kaçınılmazdır. Bizi terbiye etmeye manevramızı daraltmaya çalışıyorlar. Ülkücü hareket en son 12 Eylül’de sanık sandalyesine oturtulmuş nice haksızlığa dibine kadar maruz kalmıştır.MHP ve ülkü ocaklarını sabah akşam asıp kesiyorlar. Bazı TV kanalları, satılmış yazarlar, STK yöneticileri MHP ile yatıp MHP ile kalkıyorlar. Bunlara destek veren CHP başkanı da kale duvarlarımızı taşa tutuyor. Bu şahsın o iki kişi diyerek plan dahilinde suçladığı saldırdığı değerler benim ülküdaşlarım ve partimizin saygın isimleridir. CHP genel başkanı iki arkadaşımıza değil sağında solunda yuvalanan Türkiye düşmanlarına baksa daha tutarlı daha isabetli davranış içinde olacak. Tek bir ülküdaşımız bile bunların alayına yetecektir.
“CHP kendi içinde istikrar kuramamış, hastalıklı bir bünyedir”
CHP kendi içinde istikrar kuramamış hastalıklı bir bünyedir. Bu hastalığı tedavi edecek çarenin bulunmayışı Türk demokrasisi için kayıptır. Bu zatın her meselede zan altında bırakma gayreti siyasi ahlakla bağdaşmamaktadır.
GÜNDEM
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024